Turk Dili 1 Guz 4-7

Onu hâlâ güzel buluyor musun?

Karşımdaki, donuk gözlerle bakıyor; söylediklerimi anlamıyordu.

Hayır, hergün okula gidiyordu.

Bu, çok kârlı bir işe benziyor.

Âlemin ağzı torba değil ki büzesin.

Son metrelere kadar yarışı önde sürdüren, Süreyya Ayhan’dı.

Koskoca bir yılda böyle geldi geçti.

Kimse soyadını bilmez, herkes “Çolak Salih” diye tanırdı.

Yarışın bitmesine on beş metre kalmıştı.

Göğsündeki yara tekrar kanamaya başladı

17.30’da kalkan uçağa yetişmesi gerekiyor.

5 m.’si kaç liradır?

Lisansüstü eğitimi için ABD’ne gidecek

Kulüpte kalması için T.C. vatandaşlığına geçmesi istenmiş.

A’dan Z’ye her şeyi öğrenmiştim.

Hindistan cevizi, Antep fıstığı tatlılarda çok kullanılır.

Montaigne “Ezber bilmek, bilmek değildir.” der

Mektubu heyecanla açmıştım ki “Sevgili kardeşim” diye başladığını gördüm.

Tuna Nehri, “Akmam.” diyor.

Van Gölü’nü gördün mü?

Francola

Propaganda

Gangster

Fuel-oil

Kulüp

Bu okul 1993’de açılmıştır

İnsan istedimi başarıya ulaşır.

Hiç kitap alıpta okudun mu ki!

Önümüzdeki evin enüst katında oturuyormuş.

Ayşe Öğretmen’in size selamı var.

12’nci soruyu çözüyorum.

Kardeşim 7’nci sınıfta okuyor

3’ncülük madalyasını alıyordu.

Evliliklerinin 6’ncı yılını kutluyorlar.

5. soruyu yaptın mı?

Soğuktan mı titriyordu, yoksa hastalıktan mı anlayamadım

Ne diye dönüp duruyor havada kuşlar?

Aman ya Rabbi, neler söyleniyordu?

Bak, artık para eder mi?

Bak, artık para eder mi?

Demokrasilerde hukukun üstünlüğü esastır.

Reddedilmeyi bile göze almıştı.

Gideceğimiz sokağın adını biliyor musun?

Bana zorbalıkdan bahsetme.

Kimi işaret ettiği anlaşılmıyordu.

Senin işin çok ta, benimki az mı?

Akşam, Deniz oldukça dalgalıydı.

Herkesin babası gelmiş, Kaya’nın ki gelmemişti.

Bahçede 2 çocuk kavga ediyordu.

Bütün olanları Müdür Ertuğrul Bey de görmüştü

Kendisine limon küfü bir kazak almak istiyor.

Çağ dışı fikirlerden kurtulması gerek.

Kar diz boyu yağmıştı.

Tulum peynirini çok severim.

Süt dişi deyip geçmeyin.

Tavırlarında onyedi yaşın heyecanı vardı.

Sanata ve sanatçıya karşı hoşgörülü olmalıyız.

Sen de sonunda hatanı anlıyacaksın.

Neden yapamadığın soruları sor muyorsun?

Her sabah koşmağa nasıl vakit ayırıyorsun?

Doktor İsa Bey henüz hastaneden ayrılmamıştı.

Ahmet Cemil Bey beni kardeşi Kemal’le tanıştırdı.

Geçen yıl teğmen olan yeğenim 21 yaşına girdi.

Dün sinemada avukat Tarık Bey’i gördüm.

Prof. Dr. Kazım İsmail, İstanbul Üniversitesi’nde rektörlük yapmıştır.

12. Ekim 1988 Cuma günü doçentlik sınavına girdim.

Geçen Pazar günü sinemaya gittik.

18 Martta Çanakkaleye gittik.

Her gün batımı içimi bir hüzün kaplar.

“Yeşil gece” filmini izlemiş miydin?

Kuzeydoğu Avrupa ülkelerinin hepsini gördüm.

Türkiye’nin Kuzeydoğusu’na gitmedim.

Türk toplumunda batılılaşma hareketleri XIX. yüzyıldan sonra hız kazandı

Tuz Gölü hangi ilimiz sınırları içerisinde yer alır?

Edebiyatımızda millî mücadele dönemi önemli bir yer tutar.

Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.

İsterim ki benimle iyi geçinsin.

Bir dert ki dayanılır şey değil.

Bana öyle geliyor ki sen de çalışmadın

İşini çabuk bitirki hemen gidelim.

Kitap, yazarın duygularını dile getiriyordu

Mevlevi âyinini son defa dergâhların kapanmasından biraz evvel, bir kadir gecesi, Konya’da görmüştüm.

Ayşe güzel ve çekici olduğu kadar akıllı, düşünceli ve duygulu bir kızdı.

Ayşe güzel ve çekici olduğu kadar akıllı, düşünceli ve duygulu bir kızdı.

İnsanız, insan her zaman hata yapabilir.

Ne şair yaş döker; ne âşık ağlar

Ahmet; Mehmet, Ali ve Aydın’dan daha çalışkandır.

İşin sonunda, kaybetmek de olabilir; ama bütün gücünle çalışman gerek.

Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’den ikişer; diğer kulüplerden birer sporcu katıldı.

Anket soruları iki grup çocuğa yöneltildi: kısa boylu, şişman çocuklar; uzun boylu, zayıf çocuklar.

Bu hasta, ilaçlarını içiyor mu?

Ya beni de götür, ya sen de gitme

Adınızı, numaranızı yazmayı unutmayın

Bu, küçük çocuğun en çok istediği şeydi

İnsan, ancak çevresiyle birlikte mutluluğun tadına varabilir. İnsan, ancak çevresiyle birlikte mutluluğun tadına varabilir.

Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları ayırmak için kullanılır.

Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra kullanılır

Matematikte çarpı işareti yerine kullanılır.

Bibliyografik kaynak göstermelerde künyelerin sonuna konur

Sayılardan sonra kullanılır.

Yalnızca I, II, V numaralı yerlerde virgül doğru kullanılmıştır.

III numaralı virgül yerine (;) kullanılmalı.

V numaralı virgül yerine (:) kullanılmalı.

IV numaralı virgül “kadar” kelimesinden sonra kullanılmalı

V numaralı virgül “genç” kelimesinden sonra kullanılmalı

(;) (,) (…)

(…) (,) (…)

(:) (,) (…)

(.) (,) (.)

(:) (,) (.)

I

II

III

IV

V

I

II

III

IV

V

(,) (?) (?)

(,) (;) (?)

(;) (;) (.)

(…) (,) (?)

(,) (,) (.)

(:) (.)

(:) (…)

(;) (…)

(.) (.)

(,) (.)

(,) (.)

Bu sıralar işler çok iyi gidiyor.

Kısa sürede iyi arkadaşlık kurduk.

İlk yazdıkları şiirler iyi şiirlerdi onun.

Bugün size iyi haberlerim var.

İyi bir yazar, üsluba önem vermektedir.

İyi bir yazar, üsluba önem vermektedir.

Şu üç ayda çok fazla kilo almış.

Kirli, solgun ve cansız yüzü endişe vericiydi.

Canlı gözler, dolgun yanaklar birden çökmüş.

Bu sokakta, üç katlı bir evde oturuyordu

Rüzgâr eser, dallar savrulur, kuşlar öterdi böyle zamanlarda

Başından geçen olayları kısaca anlattı

Bu konuyu sizinle sonra görüşürüz

Bugünlere gelmeleri için çok çalıştığını söylüyor

Birkaç arkadaşıyla dışarı çıktı.

Onu eski bir konağın önünde gördük

Bingöl dağı çiğdem çiğdem yeşerir, Belki olur ab-ı hayat içtiği.

Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar.

Boğuşa boğuşa gün aydınlığınca eriyorduk, Azaltmıştık hepten.

Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar ağaçlarda.

Mavi mavi çiçekler açsın bahçemde; Solmasın yıl boyu, yıllar boyu.

Sıfat zarf sıfat

Sıfat zarf isim

Isim zarf sıfat

Zarf zarf sıfat

Sıfat zarf zarf

Eserde Türk romanlarından başka diğer ulusların romanları üzerinde de durulmuş.

Günümüz romancılarının tabiat tutkusu bazen aşırılığa varıyordu.

Roman okuyucusu en az bir romancı kadar kafa yormak zorundadır.

Tanpınar’la Peyami Safa’nın romanları arasında üslup yakınlığı vardır.

Sözcük seçimindeki titizlikten kalıcılığı yakalamak için uğraştığı belli oluyordu.

Geç kalktığı için otobüse yetişemedi.

Ders çalışmadığı için sınavı kazanamadı.

Yağmur yağdığı için yollar çamur deryasına dönmüştür.

Gürültü yaptığı için çevresindekiler rahatsız olmuş.

Babasına hediye almak için çarşıya gitmiş

Yeni gelen öğrencinin ne kitabı vardı ne defteri.

Testin son sorusunu ne Veysel çözebildi ne Çağlar.

Ne biz onlara gittik ne onlar bizi aradı.

Evden çıkarken ne paltosunu aldı ne şemsiyesini.

Bilmediği konularda ne öğretmenine danışıyor ne arkadaşına

Son günlerde yaptığı satışla zararını biraz olsun kapattı.

Gelecek hafta öğretmenlerimiz, son sınıf öğrencileriyle pikniğe gidiyor.

Belindeki şiddetli ağrıyla ders anlatması çok zor oluyordu.

Arkadaşlarımız okulumuzu yarışmada başarıyla temsil etti.

Geçen yılki programla bu yıl uygulanacak program birçok noktada farklılık gösteriyor.

Her sözünü düşün de söyle

Onun çalışkan ve dürüst olduğunu herkes bilir

Ben kırmızılı olanı değil de mavi çizgili gömleği alacağım

Öğretmeni de arkadaşları da onu çok seviyordu.

Bahçedeki yaşlı ama heybetli çınar ağacı bir gün ansızın devrildi.